5 Haziran 2010 Cumartesi

ZEYNEP'ten....

Zeynep kizim,iki haftada bir Okuldaki Bahce Isleri Bölümüne gidiyor.

Bunu kendisi istedi.

Okula basladiktan iki-üc hafta sonra,ailelere gönderilen kagitta bazi secenekler vardi.

1.siniflar icin.2.siniflar icin.3 ve 4.siniflar icin...Okulumuz sadece 4.sinifa kadar,daha sonrasi baska okullarda devam ediliyor.

1.siniflar icin,dans,oyun aynamak,müzik ve bahce isleri secenekleri vardi.

Zeynep hemen,bahcede,toprakla birseyler yapacagini duyunca cok heyecanlandi.

Koskoca okulda buna ilgi duyan sadece üc cocuk var!

Hep söylerim,kizim anneannesine cok benziyor diye,onu ilk kucagina alan annemdi...

Fakat,kis cok sert gecti ve sadece Mart ayinda birseyler ektiler.

Ama bunun disinda cok nefis seyler hazirlayip,cok seyde ögrenmis oldular.

Halada devam ediyor.

Bende size birkac fotografini göstermek istedim,hem bizede hatira kalsin...





Bu ,Zeynep'in  programda kullandigi defteri ve ilk gün bunu boyamalari istenmis.

Zeynep aslinda boyamaktan cok hoslanmiyor,ama bu ülkede boyamaya cok önem veriyorlar ve ben bunu bilmiyordum!

Ögrendigimse ise biraz gec kalmistim ,yada gercekten cocugun meraki yoktu,tam emin degilim...

Aslinda burda benden cok babamizin sucu var,bana aynen söyle demisti cünkü;kendisi cok kitap okumus olmasina ragmen bu konuda bilgisi yoktu!

"duvarlari karalamasin!"

Ben tabi daha sonra heryeri karalamasina izin verdim,suanda yatak odamizin her iki duvarida cizdigimiz resimlerle dolu!

Ben hep eline kitap tutusturdum,minicik elleriyle o kitabi tutar bakardi,okurduk beraber,simdi kitaplarla arasi cok iyi!

Yani sizinde  anlayacaginiz gibi,hersey alistirmaya bagli bence...Iyi bir fikir olmasi acisindan ben bunu herkese anlatirim.

Aslinda ben Ilayda'ya kalemi cok erken verdim,sirf bu yüzden! 

Herseyi boyamaya bayilirdi,cok kücük olmasina ragmen,ama simdi oda cok hoslanmiyor!

Sulu boyayla saatlerce heryeri boyar,ama kalemle okadar uzun sürmüyor.

Ben boyuyorum,oda basliyor ama bitirmeden baska seylere takiliyor.Oda cok erken oldu sanirim! 

Gerci ben bu konuyu herkesle  konustum,bazi arkadaslarim,erken vermelerine ragmen,yinede suanda cok hoslanmadiklarini söylüyorlar,artik bilemedim,burda ne dogru!

Resim kursuna gönderdim Zeynep'i,henüz dört yasindaydi.

Ögretmenine anlattim,oda bunun cok büyük bir problem olmadigini,onun gayet normal cizim yaptigini ve en önemliside,resim konusunda yetenegi olmasada,bunu ögrenebilecegini söyledi!

Cok sevinmistim,gercektende,cizdigim sekilleri ona ögretebildim,internetten baktik ve simdi istedigini cizebiliyor.

Beni heyecanlandiran,ilk gittigi cocuk yuvasindaki,henüz deneyimsiz,sorumsuz ögretmenleri olmustu aslinda.

Hem cocuklarla ilgilenmiyorlardi,hemde her cocuga nerdeyse,"iste cocugunuzun yardima ihtiyaci var" diye,bir yerlere göndermeye calsiyorlardi.

Bu cok tehliklei bir durumdur,cocuklarin gelecegi icin.Üstelik doktorlar tarafindan böyle bir kanit olmadigi halde.

Bende zaten cok memnun olmadigim icin,var olan Almancasida kötüye gittiginden,hemen cikis verdim oraya!

Internetten arastirip baktimki,yine ayni caddede,özel bir yer buldum!

Buldum diyorum,cünkü bende bilmiyordum buranin varligini!

Cok pahali oldugu icin meger,biz Türkler ve diger yabancilar oraya cocuklarini göndermemis.(Üstelik devletten yardim alma sanslari oldugu halde,biz basvurmadik ama...)

Bir tek kiz cocugu ariyorlardi ve anne yada babanin söyle ise yarar bir meslegi olmasini tercih ediyorlardi.

Bizi aldilar,ilk Türk aile olarak biz gelmisiz,düsünebiliyormusunuz...

30 yillik,harika bir yer!

Simdi Ilayda'da oraya gidiyor ve hic Almancasi olmadigi halde,Eylül'den beri ögrenip konustugu Almancayi duydukca saskinlik geciriyoruz bazen,herseyi yaziyor kafasina!

Demek istedigim bu ülkede cocuklarimiz iyi Almanca konusamazzsa,iyi bir egitim alamaz ve buda ancak bizi üzer,ögretmenlerin pek umurunda degil...

Tabiki ben Türkceyi kesinlikle ögrenmesi icin,evde hep Türkce konusuyorum.

Ve encok önem verdigim sey ise,dogru ve düzgün konusmasi!

Yani bana bir cümle kurdugunda,o cümlede bir tek Almanca kelime olmamali,eger anlatmakta zorlaniyorsa,Almanca söyleyebilir,o zamanda icinde Türkce kelime olmamali.

Eger karistiriyorsa hemen düzeltiyorum,oda dogru sekliyle tekrar anlatmaya basliyor.

Güzel bir haber geldi okulumuzdan,seneye Türkce dersleride verilmeye baslanacak,hemen  imzalayip yolladik!

Yine cok sansliyimki,kizim okulda din dersi görüyor!Cünkü sadece iki yil önce baslanmis!

Iki tane sure,Allahumme Salli'yi ve Rabbim hakkinda bir sürü sey ögrendiler...

Hatta Ilayda bile ablasindan duya duya ögrenmis Allahümme Salliyi,birgün pat diye,dönmeyen diliyle,ayni ritimle hepsini okuyuverdi,Zeynep'le ikimiz cok sasirdik,cünkü biz ona ögretmemistik!(videoya aldim ama bir türlü bilgisayara kayit yapamiyorum,neyse komsumuz yarin dönüyor tatilden!Bu sefer ondan yardim istemeliyim...)

Yanliz ögretmenimiz biraz sert! Ilk baslarda Zeynep cok korktu,derse girmemek icin karin agrisi sikayetleriyle iki hafta beni arattirdi,durumu anladigimda hemen gidip konustum,daha sevimli olmaya basladigindan simdi severek gidiyor,ama baya aglamisti!(ögretmeni baskalarina bagirinca Zeynep'te  korkuyormus hakli olarak!)

Neyse bu konular uzadikca uzar,ben defterimize devam edeyim....



Bu resimde cicegin kisimlarini ögrenmisler.



Portakal marmeladi yaptilar,tadi nefisti,kücük sirin bir kavanoza kaoyup eve göndermis ögretmenleri.

Elma kurusuda yaptilar ama resimlerini cekmek aklima gelmedi maalesef...

Tariflerinide bulamiyorum nereye yazdigimi...

Deftere eklenenlerde oldu ama defteri suanda okulda,kalan kisimlari sonra aktarmak istiyorum,yine cok uzun bir post oldu cünkü!

Pazartesi okullarimiz aciliyor,tatil devri bitmek üzere,aslinda iyi alismistik...

Hava harika olmasina ragmen,sabahtan beri bir türlü karar veremedim nereye gidecegime...

Suanda ise evde is yapmaktan kendimi cok yorgun hissediyorum,kizlarda bahcede suyla oynuyorlar,

aslinda kizlara Hayvanat Bahcesine gideriz demistim ama nedense hayvanlardan  cok insan yüzü görmeye ihtiyacim oldugunu hissettim ve gelecek  haftaya erteledim bunu...

Arti is yaparkende bir yandan arkadaslarimla sohbet ettim,kafamda doldu...

Is hayati cogu zaman kimseyle görüsmeme firsat birakmadi uzun zamandir,özledim herkesi...

Ayrica esim Türkiye'ye izine gitti ve ben kendimi cok mutsuz hissediyorum!

Üc gündür bu postu tamamlamaya calisiyiorum,artik yollayabilrim!!!

Hepinize cok güzel bir hafta  sonu diliyorum arkadaslar,sevgiyle kalin....






4 yorum:

Sittirella dedi ki...

Ne kadar önemli değil mi çocukların eğitime adım attıkları yer ve ortam?
Çok dikkatli olmak, çok tetikte durmak gerekiyor.
Hele biz Türkler'in yurt dışında yetişecek çocuk sahibi olması çok farklı.
Türkçe+ 1 yabancı dil avantajıyla açıyorlar dünyaya gözlerini. Eğitim hayatında İngilizce'yi de tamamlayınca daha 15 yaşına gelmeden 3 dili su gibi konuşuyor oluyorlar.
4. dil ise hiç zor gelmiyor onlara.
Muhteşem avantaj. Ayrıca Avrupa'da verilen eğitimin kesinlikle daha gerçek, daha planlı, sistemli ve işe yarar olduğu gün gibi ortada. Türk eğitim sisteminin ne hale getirildiğine bakınca.
Dezavantajları da çok büyük.
Kendilerini hiç bir kültüre ait hissetmiyorlar. Biraz oradan, biraz buradan karma bir yapı geliştiriyorlar.
Zeynep çok şanslı başlamış :)
Dilerim tüm eğitim hayatı boyunca şanslı olur.
Sevgilerimle.

Bir Terazi Kizi... dedi ki...

Sittirellacim,aslinda Alman egitim sistemi simdilerde cok eski oldugu icin tartisilir durumda!

Bende duydugumda cok sasirmistim,bizler burayi süper bir sisteme sahip biliriz,ama öyle degil aslinda...

Ama aradaki fark gercektende bariz yani.

Ilkokula baslayan cocuklar Türkiye'de,ilk sene okumayi yazmayi sökmüs,carpim tablosuna baslamis olurlar.

Burda ise hergün kagitlara yazilip cizilen,boyanan harfler ve hala kücük toplama cikarma islemleri devam ediyor,carpim tablosuna 2.sinifta baslaniyor,.ne komik dimi!

Üstelik cocuklarla ilgili degil ögretmenler,onlarin umurunda degil senin cocugun,sen kendi cocugunla kendin ilgilenmek zorundasin.Tabi onun gelecegi senin icin önemliyse,okusun adam olsun diyorsan!

Cok sükür biz sansliyiz,ögretmenimiz cok iyi ve kizim cok seviyor onu.

Sectigin okulda cok önemli bu arada.

Zeynep carpim tablosunda yedilere geldi bile!

Ona aldigim kücük küplerin de etkisi yok degil tabiki.

Ben cocugumu,hem icimden geldigi icin,hemde onun ilerde kendini mutlu saymasi acisindan yetistiriyorum,tüm amacim budur,bazende cok sertim bu konuda,ama sart diye düsünüyorum...

Kendini hem Türkiye'li hemde Nürnberg'li hissetsin istiyorum,Türkce söylemek istemedigi aylari,günleri ona güclükle,tüm ciddiyetimi kullanarak ögrettim,yoksa beni dinlemezdi herhalde...

Ne olursa olsun.önce Türkce ögrenilecek,sonra Almanca sonra baska diller delir zaten...

Artik burdada bunun böyle olmasini istiyorlar,en sonunda anlamislarki,ana dilini iyi konusamayan,diger dilleride zor ögreniyor.

Neyse bu konu uzar gider,bende senin gibi yazmayi cok seviyorum tüm vakitsizligime ragmen!

Tesekkür ederim kendinden haberdar ettigin icin,yine beklerim...

Sevgiler.

mine dedi ki...

logodaki fotoğraf değişik geldi bana tam da hayattan küçük bir kesit
miniklerin yaptıkları seçimlere ve becerebildiklerine bayılıyorum tabii bu birazda bilinçli ailenin yönlendirmesi ile oluyor
sevgiler...

Bir Terazi Kizi... dedi ki...

Evet Minecim,kesinlikle aile cok önemli,bilincli bir anne baba olmaya gayret gösteriyoruz,tabiki eksikliklerimizle beraber...

Bende bayiliyorum ufakken bile böyle kararli olamalarina,tesvik ederim ama asla zorla birsey yaptiramazsin cocuklara,bu dünyanin heryerinde aynidir...

Sevgiler,tesekkürler yorumun icin.